LAND ROVER SERIES I BİR EFSANENİN GEÇMİŞİ

Rover’ın, savaş öncesi tasarımlarının savaştan sonra satışlarının azalmasına geçici bir çözüm bulması gerekiyordu. Baş Mühendis Maurice Wilks’in “Land Rover”ı çözüm olarak görüldü. Bu tasarım araç olduğu kadar traktör de sayılırdı. 1947 yazında geliştirilen merkezi direksiyon konseptinde direksiyon aracın ortasındaydı, çünkü Maurice aracı tasarlarken çiftçileri düşünmüştü. Araç, tarla sürmek için kullanıldı. Maurice kayış tahrikli marş motorlarını çalıştırabilmek için ön ve arka güç çıkış ünitelerini tasarladı.

Rover, aracın üretilmesini hemen kabul etti. Ancak merkez sürüş pozisyonu kullanılmadı, çünkü bu işlevsel değildi ve mühendislik bakımından masraflıydı. Alüminyum gövdeli çelik kutu profil şasi, savaş sonrası çeliğin azalmasına çözüm olarak tasarlandı ve savaştan kalan ve bol bulunan Birmabright alüminyumdan faydalanıldı. Aynı zamanda hafif ve paslanmaya dayanıklı olan alüminyumun kullanımına öncülük etmek, Land Rover araçlarının özelliklerinden biri olarak günümüze kadar geldi. Araç sadece açık yeşil renginde müşterilere sunuldu.

Seri I modelleri

1595cc, 50BG dört silindirli Rover motoru bugün yeterli güce sahip değil gibi gözükebilir, ancak 108 Nm torku son derece etkileyiciydi. Daimi dört çeker, düz yaylı süspansiyon özelliklerine sahip model yalnızca 450 pound fiyatıyla Amsterdam Araç Fuarı’nda, 1948 yılı Nisan ayında piyasaya sunuldu.

Siparişler gelmeye başlamıştı. Kayıtlara geçen ilk Land Rover, 21 Mayıs 1948 Amsterdam Araç Fuarı’ndaki araçlardan biriydi ve tam üretime kısa süre sonra Solihull’da başlandı.

1950 yılında, seçilebilir dört çeker özellik eklendi. 1952’de 2,0 litreye yükseltilen motorun gücü yalnızca 2BG artırılsa da tork 136 Nm’ye çıkarıldı. 1953’te aks aralığı 80 inçten 86 inçe çıkarıldı ve yeni 107 inç aks aralıklı model sunuldu. 1956’da, dizel motor seçeneklerine olanak sağlamak için, aks aralıkları yeniden 88 inçten 109 inçe çıkarıldı ve 25 yıldan fazla bir süre bu uzunlukta kaldı.

Solihull’daki Seri I seri üretim hattı

Series I aracının Amsterdam Araç Fuarı’ndaki ilk görünümü

Land Rover’ın insanları taşıma konusundaki kapasitesini gösteren Station Wagon tekrar tanıtıldı. 1949’da, gövde üreticisi Tickford’un kaplamalı eski bir versiyonu ortaya çıktı, fakat modelin kereste çerçevesi beklentileri karşılamaya yetmedi. 1953’te kısa aks aralıklı, üç kapılı, yedi koltuklu; 1956’da ise beş kapılı, on koltuklu, arka kapılarının üzerinde “Alpin Camları" olan ve isteğe bağlı “tropik” çift cidarlı tavanı olan model piyasaya sunuldu. İkisi de Land Rover’ın en önemli modelleri arasında yerini aldı. 1957 yılında ise, yolcu taşıma aracı kullanımı için yeterli az sayıdaki teknolojiden biri olan gelişmiş üstten subap tasarımında ilk dizel geliştirildi.

Rover, kısa zamanda aracın beklentileri aştığını gördü. 1949’da İngiliz Ordusu ilk siparişini verdi. 1.878 adet araç sipariş edilmesi, Land Rover’ın tüm araçları koyu yeşile boyamaya karar vermesine neden oldu. Araçlar ilk kez, bir sonraki yıl gerçekleşen Kore Savaşı’nda kullanıldı. İlk Land Rover siparişini 1954 yılında veren Kızıl Haç’ın modelle ilişkisi günümüzde de sürüyor.

1954’te, Solihull 100.000. Land Rover’ını üretti. 1958’de Seri I değiştirildiğinde ise yaklaşık 200.000 adet üretilmişti. Yüzde 70’inin ihraç edilmesiyle, Anglesey’deki Red Wharf Körfezi’nde Maurice Wilks’in kumsala taslağını çizdiği ilkeler, dünya çapında uygulamaya konuldu.