MUHTEŞEM KARELER:
RANGE ROVER VE MAGNUM PHOTOS,
DÜNYANIN EN HARİKA MANZARALARINI YAKALIYOR
Land Rover ve dünyaca ünlü Magnum fotoğrafçısı Michael Christopher Brown, Kuzey Amerika’da Range Rover ile erişilen benzersiz seyir noktalarında çekilmiş muhteşem manzara fotoğraflarından oluşan çalışmayı beğenimize sunuyor.
“Muhteşem Kareler” adlı fotoğraf serisinin ikincisinde Land Rover, Amerika Birleşik Devletleri’nin Kuzeybatı Pasifik bölgesinde yer alan nefes kesici doğa manzaralarını yakalamak üzere dünyaca ünlü Magnum Photos ajansı ile yakın iş birliği içinde çalıştı.
Skagit Vadisi ile Bellingham/Washington arasındaki Samish Körfezi kıyılarını kucaklayan Chuckanut yolunda (diğer adıyla 11 numaralı karayolu) ilerlerken harika bir seyir noktasında durduk.
Her şey spontane olarak gelişti. Işığın mükemmel göründüğü fark ettim ve Range Rover’ı kareye dahil etmek için harika bir fırsatımız vardı. Birkaç fotoğraf çektikten sonra yolumuza devam ettik.
Chuckanut yolu, kıyı şeridinin muhteşem manzarası eşliğinde ormanların arasından dolanan harika bir rota. Bu istikamet boyunca, kabuklu deniz ürünlerini Samish Körfezinde yakalandıktan yalnızca birkaç dakika sonra satın alabileceğiniz veya yemek yiyebileceğiniz pek çok istiridye çiftliği var.
Fotoğraflar, volkanik zirvelerden kıyı şeridi boyunca uzanan düzinelerce körfez ve adaya ve canlı renklere ev sahipliği yapan Skagit Vadisine kadar Portland ve Seattle şehirlerini çevreleyen benzersiz manzaraları yansıtıyor.
Skagit Vadisinde ziyaret ettiğimiz yerler arasında en beğendiklerimden biri de Strawberry Tepesi. Bu tepe, lisedeyken yılda birkaç kez canlı raggae performanslarını izlediğim Rexville Grange kasabasına hemen yukarıdan bakıyor. O dönemde, özellikle dolunayın berrak ışığıyla aydınlanan gecelerde tepeye çıkar ve vadinin nefes kesici manzarasını seyrederdik.
Vadinin nüfusu son yıllarda artış göstermiş olsa da ışık kirliliği hala çok düşük seviyelerde ve bu sayede gökyüzünü rahatlıkla görebiliyorsunuz.
Gündüzleri tarım arazilerinin manzarası görülmeye değer. Bu yüzden, Range Rover’ın Skagit Vadisindeki tarım arazileri arasından uzanan Bradshaw yolunda ilerlediği sırada çektiğimiz bu fotoğraf için bir öğleden sonra henüz yağmur bastırmadan önce tepeye tırmanarak tarlaları, mimariyi ve muhteşem manzarayı fotoğrafladım!
Piyasaya çıkışıyla neredeyse yarım asır önce lüks SUV segmentini yaratan Range Rover, o tarihten itibaren bir milyonu aşan satış rakamlarına ulaşmayı başararak Land Rover ailesinin zirvesindeki yerini korudu. Birinci nesil Range Rover Classic, 1970 yılında piyasaya sunuldu ve lüks SUV dört nesil boyunca tasarım, cazibe ve potansiyel bakımından en üst noktayı temsil etti.
Bu fotoğrafta Range Rover’ı, Seattle’ın iki saat kuzeybatısındaki Anacortes yakınlarında yer alan Cap Sante’ye tepeden bakarken görüyoruz. İçimde, bu seyir noktasının bize günbatımında Fidalgo Körfezine ve Kuzey Cascades Ulusal Parkına bakan harika bir manzara sunacağına dair bir his vardı.
Yol üzerinde oldukça pürüzsüz ve rahatlatıcı bir sürüş sunan ve off-road teknolojisi sayesinde bizi normal şartlar altında ulaşamayacağım yerlere taşıyan Range Rover bu seyahat için mükemmel bir seçimdi. Araç ile kumsalda, karda ve yağmurda harika bir off-road deneyimi yaşadım. Çamurlu koşullarda ve büyük kayalıkların üzerinde, kısacası her türlü senaryoda araç kendinden emin sürüşünden asla taviz vermedi.
Fotoğrafçı Michael, Range Rover’ın direksiyonu başında Kuzeybatı bölgesindeki kentleri ve uzak lokasyonları keşfederek harika manzaralar yakalamak için en iyi noktaları aradı. Bu serüvende lüks SUV modelinin benzersiz kapasitesini kullanan Michael, volkanik dağların zirvesine ulaşmak için karlar arasından geçti, kıyıdaki seyir noktalarına ulaşmak için kum tepelerini aştı ve muhteşem manzaralara yakından tanık olmak için kayalık yamaçlara tırmandı.
Bazen çekim sırasında mola vermek istersiniz. Pasifik Okyanusunun Oregon kıyılarındaki Del Rey Beach Eyalet Dinlenme Alanında dört nala ilerleyen iki at binicisine rastladık.
Şansımıza Range Rover’ın atlarla birlikte fotoğrafını çekmemize izin verdiler. Kumlar üzerindeki bu kare gerçekten muhteşem görünüyor.
Oregon’un Portland kentinde başlayan yolculuk kuzeye, Washington Eyaletine doğru ilerledi ve ekip aktif volkanlar olan St. Helens, Rainier ve Baker dağlarına tırmandı. On yıldan beri uyku halinde olan yanardağ buna rağmen halen aktif sayılıyor.
Saint Helens dağının etekleri. Oregon’daki Spirit Lake karayolu üzerinde yer alan Castle Lake Seyir Noktasından güneybatı yönündeki manzara..
Seattle’da mola veren Michael ve ekibi bunun ardından sahil boyunca ilerleyerek yerleşimin seyrek olduğu San Juan Adalarına giden feribotları yakaladı.
Serüvenin tamamı 5,0 litrelik V8 Süperşarjlı motoruyla Michael ve ekibini tüm ekipmanlarıyla birlikte taşıyan 510 beygir gücündeki standart üretim bir Range Rover ile tamamlandı.
Michael’ın çalışması kendine New York Times Magazine ve National Geographic’te de yer buldu. Yalnızca bir iPhone kullanarak önemli anların ruhunu yakalama becerisi sayesinde fotoğrafçı Time ve New York Times sosyal platformlarında adından söz ettirmeyi başardı.
White Salmon pansiyonundan Sefrit dağının ve Nooksack sırtlarının manzarası. Washington eyaletindeki Mount Baker Kayak Merkezine oldukça yakın bir konum.
Bu noktaya ulaşmak için Range Rover ile karla kaplı dağ geçitlerden ve zorlu arazi koşullardan geçmek zorunda kaldık. Gençliğini Kuzeybatı Pasifik bölgesinde geçiren ve dağlarda bisiklet sürmek, snowboard yapmak veya yürüyüşe çıkmak için sıklıkla off-road sürüş yapan biri olarak, aracın ayarlanabilir yüksekliğinin bölgeyi gezerken çeşitli yol ve arazi koşullarının üstesinden gelmek için çok kullanışlı olduğunu söyleyebilirim.
Hevesli bir gezgin olan Michael, Libya ve Kongo’da bazı projeler üzerinde çalıştı ve 2015 yılının kış aylarında ABD ticaret ambargolarının kaldırılmasının ardından Küba’ya seyahat eden ilk gazeteci oldu.
Dağlarda bisiklet sürmek, snowboard yapmak veya yürüyüşe çıkmak için sıklıkla off-road sürüşler gerçekleştiriyorum. Bu süreç içerisinde çeşitli arazi koşullarının üstesinden güvenle gelebilecek bir araca sahip olmanın çok önemli olduğunu anladım. Çekimler için elbette önceden plan yapıyorum ancak başka olasılıklara açık olmak da önemli. Range Rover tam olarak bunu yapmamıza izin verdi. En iyi fotoğrafları genellikle çekime giderken ve çekimden dönerken yolda yakalıyorum. Çekim sırasında ara verdiğimde bazen etrafa bakıyorum ve şans eseri keşfettiğim beklenmedik sürprizlerle karşılaşıyorum!
MICHAEL CHRISTOPHER BROWN
DÜNYACA ÜNLÜ MAGNUM FOTOĞRAFÇISI
Bu manzara fotoğrafı, Washington eyaletindeki Mount Rainier Ulusal Parkında bulunan Paradise’ta, güneybatı yönündeki Wahpenayo Zirvesine doğru bakarak gün doğumunda çekildi.
Yanardağa giden yolun muhteşem manzarasını Shuksan dağı, kayak alanı ve parlak yeşil yosunların kapladığı ağaçlarla dolu nefes kesici orman oluşturuyordu.
Bu yoldan ne zaman geçsem aklıma dağlarda yaşadığım harika anılar, temiz hava ve dostlarımla geçirdiğim keyifli anlar geliyor.
Bu tarz dağlarda hava durumunu tahmin etmek zor olabiliyor. 1998 yılında hemen yakınlardaki Baker dağında bir kayak sezonundaki en yoğun kar yağışı gerçekleşti ve bir dünya rekoru kırıldı. Bu nedenle zorlayıcı koşullarla karşılaşmak işten bile değil ancak snowboard için genellikle her şey ideal oluyor. Gezimiz sırasında kayak alanı kapalıydı. Bu bölgede baharın sonlarında bulutların dağıldığı anlara sıklıkla rastlıyoruz, o gün güneş ışığını yakalayabildiğimiz için şanslıydık...