70 YILLIK GENÇLİK

Maurice Wilks 70 yıl önce Birleşik Krallık’ta bulunan Anglesey adasının sahiline bir taslak çizdi. Bu taslak, ilk Land Rover için ilham kaynağı oldu. Böylece hem Seri I hem de Wilks, ikon haline geldi. Gerçek anlamda tutkulu bir ruha sahip olan Wilks’in hedefi, her türlü arazi, hava koşulu ve zorluğun üstesinden gelebilecek bir araç tasarlamaktı. Yaptığı da tam olarak bu oldu.

30 Nisan 1948’de, Amsterdam Araç Fuarı’nda lansmanı yapılan Land Rover, kısa sürede olağanüstü bir araç olduğunu ispatladı.

2018 yılında, kuruluşun yetmişinci doğum günü olması sebebiyle, dünyanın dört bir yanında kutlamalar planlandı. Birleşik Krallık’taki Jaguar Land Rover Classic Works tesisinde düzenlenen özel etkinlikte, 1948 Amsterdam Otomobil Fuarı’ndan, en son SUV serimize kadar olan geçmişimize ve bu araçları kullanan kişilere yer verildi.

70 yıl önce, Land Rover temelinde barındırdığı kapasitesine ek olarak içten gelen bir güce, zorlukları aşma arzusuna ve macera ruhuna sahipti; bugün de bu ruhu araçların hepsinde görebilmek mümkün. Bu unsurlar ve daha pek çoğunun basitçe ifade etmek gerekirse Land Rover’ın genlerinde olduğunu söylenebilir.

1970’te, ilk seri üretim üç kapılı Range Rover piyasaya sunuldu. Büyük övgüyle karşılanan bu araç, daimi 4 Çeker Sistemi’ni sunan ilk araç oldu. 1989’da Discovery’nin piyasaya sunulmasıyla, Ninety veya One Ten’in güçlü kapasitesi Range Rover’ın en yeni ve en küçük rakipleriyle rekabetinde avantaj sağladı.

2005’te Range Rover Sport seri üretimine geçildi. Range Rover ailesindeki ilk spor SUV aracın tanıtımı, Land Rover'ın performansa olan bağlılığını ortaya koydu.

Zamanla toplum ve ihtiyaçlar da farklılık gösteriyor, araçlarımız da bu değişime ayak uydurdu. Velar konsept aracı 1969’daki başarılı testinin ardından sürekli geliştirilmeye devam etti ve 2018’de Range Rover Velar, Dünya Genelinde Yılın Araç Tasarımı ödülünü kazandı.

Bu işin her bir detayında sürekli daha ileriyi hedefleyen Land Rover, artık sahile çizilen taslaktan çok daha ileride. Çalışanlardan en yeni araçlara kadar sınırlarını daha da zorluyor, daha yükseklere erişiyor ve daha ileri gidiyor. Bu asla değişmeyecek. Henüz sunulmayan araçların da mirasın gerekliliklerine uyum sağladığından emin olunuyor. Yeni bir ikon yaratmak zor bir sanattır, bunu geliştirmek ise daha da zordur. Ancak tutkunun temelini oluşturan şey tam da bu.